-
Hareketin fikirleri beslediğine inanıyoruz.İlham, hareketten ve deneyimin ritminden doğar. Kia olarak, bu kıvılcımı henüz hissetmemiş olanlar da dahil herkesin içinde uyandırmaya çalışıyoruz. Bu nedenle, yeni fikirleri canlandıran ve yolculuğunuzu besleyen alanlar yaratıyoruz.
Kia’nın teknolojisiyle dünyanın güzelliğini sese dönüştürdük. Bu yaklaşımla, görme kaybı yaşayan bireylerin dünyayı yeni bir şekilde deneyimlemelerini sağlayan bir yolculuğa çıktık. -
ADAS teknolojisine yeni bir bakış.Veri analisti Harald Schaack liderliğinde, başlangıçta engelleri algılamak için geliştirilen Gelişmiş Sürücü Destek Sistemi’ni (ADAS), dağlar, kayalar, çalılar, ağaçlar, çimen ve diğer arazi yapıları gibi doğal unsurları tanıyacak şekilde kullandık. -
Müzikten ilham almak.Nörobilim, müziğin görme engelli bireylerde görsel korteksi aktive ettiğini ve çevreyi algılamalarını geliştirdiğini gösteriyor. Bunu göz önünde bulundurarak, müzik prodüktörü Wonder Bettin ile birlikte doğayı müziğe dönüştüren bir dil oluşturduk. Araç tarafından algılanan her unsur için farklı bir müzikal karşılık atadık. Her enstrüman, manzaranın boyutunu, -
dokusunu ve yapısını yansıtacak şekilde özenle seçildi.
Böylece, yüksek dağlar derin drone synth’lere dönüşürken, ağaçlar flüt, obua ve fagot sesleriyle temsil edildi. -
Manzarayı sese dönüştürmek.Kamera verilerini stüdyoda geliştirilen seslerle birleştiren bir arayüz oluşturduk. Doğal bir unsur algılandığında, yapay zeka bunu ilgili sesle eşleştiriyor ve bir senfoni oluşturuyor.
Yapay zeka, bir orkestra şefi gibi davranarak doğayı sesle canlandırıyor. Her virajda ritim değişiyor, araç hızlandıkça melodi de büyüyor ve her dönüşte dinleyicide güçlü bir etki bırakıyor. -
Kia Soundscapes.
Dünyayı farklı görmeye ilham veren bir fikir.Teknolojimizin gücünü göstermek için, görme kaybı yaşayan iki yolcuyu dünyanın en güzel manzaralarında bir yolculuğa çıkardık ve doğayı ilk kez müzikle deneyimledikleri anları kayıt altına aldık.
